Yoğun iş temposu çalışma yaşamının kaçınılmaz bir parçası. Ancak kısıtlı zamanda yetişmesi gereken işler, uzun süren toplantılar ve bitmek bilmeyen beklentiler, üzerimizde baskı oluşturabiliyor. Tüm bunlar sadece dikkatimizi değil enerjimizi de tüketirken, psikolojimizi korumak ise her zamankinden daha öncelikli bir ihtiyaç haline gelmiş durumda.
Psikolojik sağlamlık, her düzeyden çalışanın sürdürülebilir bir iş yaşamı için geliştirmesi gereken bir yetkinlik. Çünkü tükenmiş hissetmek, yoğun iş temposunda çalışmanın engellenemeyen getirilerinden biri. Oysa iş yaşamı sadece çok çalışanların değil, iş ve yaşam dengesini kurmayı başaranların yıldızının parladığı bir alan. Yoğun iş temposuna rağmen stresi yönetebilen, sağlıklı bir denge kurabilen kişiler, iş yaşamına daha üretken ve motive olarak devam edebiliyor. Terapizy olarak bu yazıda, yoğun iş temposuna rağmen psikolojik sağlamlığı korumanın ve dengede olmanın yollarını ele aldık.
Başlıklar
Psikolojik Dayanıklılık Nedir?

[1] Amerikan Psikoloji Derneği dayanıklılığı; özellikle zihinsel, duygusal ve davranışsal esneklik gösterme, iç ve dış taleplere uyum sağlayarak, zor veya güç yaşam deneyimlerine başarılı bir şekilde adapte olma süreci ve sonucu, olarak tanımlıyor. Buradan yola çıkarak insanların günlük yaşamda karşısına çıkan zorluklara ne derecede ayak uydurduğunu, olaylara bakış açısıyla ve özel başa çıkma yöntemleri gibi faktörlerle şekillendirdiğini söylemek mümkün. Zorluklar karşısında olumlu bakış açıları ve sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmek, bireylerin bu zorluklarla baş etmelerini ve psikolojik sağlamlıklarını korumalarını mümkün kılıyor.
Peki gün içinde yaşadığınız hangi belirtiler, yoğun stres altında olduğunuzu ya da enerjinizin azaldığını düşündürüyor?
Yoğun İş Stresi Yaşadığınızı Gösteren Belirtiler
Stresin belirtileri psikolojik ya da fiziksel şekilde ortaya çıkabilir. Bazen stres kaynaklı bu belirtileri dikkate almayız, ancak önemsemediğimiz bu belirtiler zamanla kronik hale gelebilir. Sağlıklı bir ruh halini sürdürmek için nelere dikkat etmemiz gerektiğini ele almadan önce, yoğun iş stresinin varlığını gösteren bazı belirtilere bakalım:
- Uykuya dalmakta, uykuyu sürmekte zorluk çekiyorsanız
- Sabahları uyanmakta zorluk çekiyorsanız
- Günün büyük bölümünde yorgun hissediyorsanız
- Sürekli sinirli veya gergin hissediyorsanız, çevrenizdekilere karşı öfke patlamalarınız varsa
- Normalden daha fazla yiyip içiyorsanız ya da tam tersini yaşıyorsanız
- Problemler karşısında karmaşa yaşıyor ya da problemlerle baş edemiyorsanız
- İşe karşı ilgisizlik yaşıyorsanız
- Halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı varsa
- Keyifsiz, moralsiz, isteksiz ya da değersiz hissetme gibi depresif duygu durumları yaşıyorsanız
Yukarıda yer verdiğimiz bu ve benzeri belirtiler, birbirinden farklı yoğunlukta yaşanabilir. Gün içindeki duygu ve davranışlarınızı, bunları ne şiddette yaşadığınızı fark etmek önemlidir. Bununla beraber stresin kadınları ve erkekleri farklı şekilde etkilediği saptanmıştır. Kadınlar stresten daha fazla etkilenmekle birlikte, stres karşısında kaygı ve enerji düşüklüğü yaşarken, erkekler ise daha çok agresif ve saldırgan davranışlar gösterebilmektedir.
İş Yaşamında Stresle Baş Edebilmek
İş yaşamında yoğun tempo nedeniyle maruz kalınan stresle baş etmenin çeşitli yolları var:
- Öncelikleri Belirlemek: Gün içinde yapmanız gerekenleri önem durumuna göre sıralayın. Gerçekleştirilmesi gereken üç ana hedefle başlayın. Profesyonel önceliklerin yanı sıra aile ve sağlık gibi kişisel öncelikleri de planlayın.
- Mola Vermek: Her iş yerinin öğle molası mutlaka vardır. Bunun dışında gün içindeki koşuşturmaca ya da mail trafiği arasında belirli sürelerde gözlerinizi dinlendirin, basit fiziksel egzersizler yapın ya da masa başından kalkıp, hareket edin.
- Nefes Egzersizleri: Günde beş dakika bilinçli bir şekilde nefes egzersizi yapın. Nefes egzersizleri stres seviyesini düşürürken, kaygıyı da azaltır.
- Sınırları Bilmek: Her şeye ‘’evet’’ diyerek kendi sınırlarımızı da ihlal ederiz. Gerektiği yerde ‘’hayır’’ demek ise profesyonel olmanın bir gereğidir.
- Kendi Düzenini Yaratmak: Aslında şu ana kadar saydığımız yöntemlerle bile kendi düzenini yaratmak mümkün. Gerçekçi bir planlamayla iş yerindeki yükünüzü hafifletebilirsiniz.
- İletişimde Olmak: İş yeri yöneticisiyle açık bir iletişimde olmak gereksiz stres kaynaklarının ortadan kalkmasını sağlar. İş arkadaşlarıyla düşüncelerinizi paylaşmak ise yalnız olmadığınızı hissettirir.
- Destek Alın: İş yerindeki maruz kaldığınız strese karşı gerektiğinde profesyonel destek almaktan çekinmeyin. Terapizy’nin uzman psikologları, yoğun iş temposundan kaynaklı strese karşı zihinsel dayanıklılığınızı yeniden inşa etmek için yanınızda.
Terapizy’nin güncel paylaşımlarını sosyal medya hesaplarından da takip edin.
Terapizy ilk seansa özel %50 indirim fırsatı sunuyor. www.terapizy.com
[1] https://www.apa.org/topics/resilience