HomeTerablogGenelSosyal Kaygı Bozukluğu

Sosyal Kaygı Bozukluğu

Bazen insan içine çıkmak bir yük gibi hissettirir. Eskilerin ‘insan içine çıkmak’ olarak nitelendirdikleri bu durum aslında pek çok insanda bir kaygı sebebidir. Sınıf içinde bir soruya cevap vermekten, bir topluluğa hitap etmeye, yeni insanlarla tanışmaktan, flört etmeye pek çok durum, sosyal kaygı bozukluğu yaşayanlar için kaygı ve endişe kaynağıdır. İnsanda başkaları tarafından incelenebileceği, değerlendirilebileceği veya yargılanabileceğine dair hisler oluşturan sosyal kaygı bozukluğu, birçok insan için bir iletişim sorunudur. Bu yazıda utangaçlık ya da çekingenlikten çok daha fazlası olan ve günlük yaşamı olumsuz etkileyen sosyal kaygı bozukluğunu ele aldık.

Sosyal Kaygı Bozukluğu Nedir?

Sosyal anksiyete bozukluğu ya da sosyal fobi olarak da bilinen sosyal kaygı bozukluğu Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından şu şekilde tanımlanır: [1]sosyal anksiyete bozukluğu, utanma duygusunun yaşanabileceği bir veya daha fazla sosyal durumdan duyulan kalıcı bir korkudur. Bu korku veya kaygı, kişinin kültürel normları tarafından belirlenen sosyal durumun oluşturduğu gerçek tehdit ile orantısızdır.’

Sosyal kaygı bozukluğu bireyin günlük yaşamını ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyen yoğun bir endişe ve rahatsızlık haline dönüşebilir. Sosyal kaygı bozukluğu yaşayan kişiler, sosyal bir ortama girmeden günler hatta haftalar önce bile yoğun bir endişe duyabilirler. Bu durum, kişilerin utanç veya sıkıntıya yol açacağını düşündükleri yerlerden ve olaylardan kaçınmasına neden olabilir.

Genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde başlayan sosyal kaygı bozukluğu, aşırı utangaçlık ya da sosyal etkileşimde bulunmaktan kaçınma olarak kendini gösterir. Araştırmalar sosyal kaygı bozukluğunun kadınlarda erkeklere oranla daha sık görüldüğüne işaret etmektedir.

Sosyal Kaygı Bozukluğunun Nedenleri

Araştırmalar sosyal kaygı bozukluğunu biyolojik ve çevresel faktörlere bağlamakla birlikte olası nedenler olarak şunların üzerinde duruluyor:

  • Kalıtsal özellikler: Aileden kaynaklı sosyal kaygı bozukluğunda genetik faktörlerin ve öğrenilmiş davranışların üzerinde duruluyor.
  • Beyin yapısı: Beyinde bulunan amigdala adı verilen yapı, korku tepkisini kontrol etmede rol oynayabilir.
  • Çevresel etki: Sosyal anksiyete bozukluğu öğrenilmiş bir davranış olabilir. Bazen, kişi utanç verici bir sosyal olaydan sonra yoğun bir kaygı geliştirebilir. Ayrıca, sosyal kaygısı olan kişilerin, kendileri gibi kaygılı davranan veya çocuklarına karşı aşırı korumacı olan ebeveynlere sahip olma olasılığı daha yüksektir.

Sosyal Kaygı Bozukluğunun Belirtileri

Sosyal kaygı bozukluğu yaşayan kişiler sosyal ortamlarda bulunmak ya da topluluk önünde bir performans sergilemek durumunda olduklarında şu gibi belirtiler yaşayabilirler:

  • Utandırılmaktan veya alay edilmekten endişe etme
  • Yabancılarla konuşma veya etkileşime girmekten korkma
  • Utanma korkusu nedeniyle insanlarla bir araya gelmekten korkma
  • Dikkat merkezi olma durumundan kaçınma
  • Kızarma, terleme, titreme, ses titremesi, mide bulantısı, hızlı kalp atışı gibi fiziksel belirtiler gösterme
  • Zihinde boşalma olması hissi
  • Korkulan bir aktivite ya da olay beklentisi nedeniyle kaygılanma
  • Sosyal bir durumda yaşanan olumsuz bir deneyimde en kötü sonucu bekleme

Bu belirtiler sosyal kaygı bozukluğu yaşayan kişilerde zaman içinde azalma ya da artma şeklinde değişiklik gösterebilir. Çocuk ve genç yetişkinler yukarıdaki durum ya da durumlarla birlikte;

  • Okula gitmekten kaçınma, arkadaş edinmede zorluk çekme, konuşmak ya da sosyal ortamlara katılmayı reddetmek, baş ve mide ağrısı gibi farklı belirtiler de gösterebilir.

Sosyal kaygı bozukluğu yaşayan kişiler; ‘kaygılı ve aptal görünecekleri’ veya ‘insanlar tarafından tuhaf olduklarının düşünüleceği’ gibi düşüncelere sahiptirler.

Sosyal Kaygı Bozukluğu mu? Stres mi?

Herkes hayatının belli dönemlerinde stres altında kalabilir; bazen bir iş ya da adres değişikliği, bir sınav ya da hayatındaki bir değişiklik stres nedeni olabilir. Stres dış kaynaklı bir neden verilen fiziksel ya da zihinsel bir tepkidir. Kısa süreli, anlık ya da uzun vadede tekrarlayabilir.

Kaygı ise vücudun strese verdiği tepkidir ve herhangi bir tehdit olmadan da ortaya çıkabilir. Stres veya kaygı bazı durumlarda ve ölçülerde gerekli olsa da hayatı tehdit etmeye başladığı anda bu durumun kontrol altına alınması gerekir.

Sosyal kaygı bozukluğu yaygın görülen ve hayatı etkileyen bir durumdur. Kendinizde ya da yakın çevrenizde sosyal kaygı bozukluğu belirtileri gözlemliyorsanız, yalnız değilsiniz. Terapizy ile bu zorlayıcı durumun üstesinden gelmek için alanında uzman bir psikologdan destek alabilirsiniz. Sosyal kaygı bozukluğu profesyonel bir destekle yönetilebilir ve korkulardan özgürleştiğiniz bir sosyal hayata adım atılabilir.

Sosyal kaygı bozukluğuyla ilgili zorlu durumlar karşısında kendinizi geliştirmek için Terapizy’nin uzman psikologlarından destek alabilirsiniz. Terapizy’nin sunduğu çift, evlilik ve bireysel terapi hizmetleri ile tam da ihtiyacınız olan zamanda ve yerde online terapi deneyimine başlayın.

Terapizy Blog‘da aşk, evlilik, romantik ve sosyal ilişkilere dair birbirinden ilginç konulara göz atın. ‘Zihinsel Esneklik Nasıl Geliştirilir?‘ yazısında, beklenmedik durumların üstesinden nasıl gelineceğini keşfedin! Terapizy‘i sosyal medya hesaplarından takip edin, güncel bilgi ve duyurulardan haberdar olun!

Terapizy ilk seansa özel %50 indirim fırsatı sunuyor. www.terapizy.com


[1] https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK327674/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir